Soru
Tanrı'nın vaadini yerine getirmekte gecikmemesi ne anlama gelir (2. Petrus 3:9)?
Yanıt
2. Petrus 3:9 şöyle der: "Bazılarının düşündüğü gibi Rab vaadini yerine getirmekte gecikmez; ama size karşı sabrediyor. Çünkü kimsenin mahvolmasını istemiyor, herkesin tövbe etmesini istiyor." Bu ayette Petrus, Mesih'in ikinci gelişinin görünüşte gecikmesinin, Tanrı'nın yavaş olmasından ya da vaadini yerine getirememesinden kaynaklanmadığını açıklar. Aksine, Tanrı günahkârlara imanla Kendisine dönmeleri için bir fırsat vermektedir.
Bir önceki ayette Petrus şöyle yazar: "Sevgili kardeşlerim, şunu unutmayın ki, Rab'bin gözünde bir gün bin yıl, bin yıl bir gün gibidir" (2. Petrus 3:8). Bu benzetme Tanrı'nın zaman kısıtlamalarının dışında işlediğini göstermektedir. Bize uzun bir gecikme gibi görünen şey, Tanrı'nın bakış açısından sadece bir andır. Tanrı geçici beklentilerimizin ötesine geçerek, kurtarıcı tarihe ebedi bir bakış açısıyla bakar.
Tanrı'nın sabrı Kutsal Yazılar'da tekrarlanan bir temadır ve O'nun günahkârlara karşı sonsuz merhametini vurgular. Romalılar 2:3-4'te Pavlus retorik bir şekilde şöyle sorar: "Bu gibi şeyleri yapanları yargılayan, ama aynısını yapan ey insan, Tanrı'nın yargısından kaçabileceğini mi sanıyorsun? 4Tanrı'nın sınırsız iyiliğini, hoşgörüsünü, sabrını hor mu görüyorsun? O'nun iyiliğinin seni tövbeye yönelttiğini bilmiyor musun?" Burada, 2. Petrus 3:9'da olduğu gibi, Tanrı'nın sabrı insanlığın tövbe edip kurtulmasını istemesiyle bağlantılıdır. Tanrı günaha karşı kayıtsız olmadığı gibi, "vaadini yerine getirmekte gecikmez."
Tanrı'nın sabrı Eski Antlaşma'da da belirgindir. Hezekiel 18:23'te Tanrı şöyle der: "Ben kötü kişinin ölümünden sevinç duymam, ancak kötü kişinin kötü yollarından dönüp yaşamasından sevinç duyarım. Egemen RAB böyle diyor." Tanrı günahkârların ölüp yargıyla yüzleşmektense tövbe edip yaşamalarını arzular. Yunus peygamber de Tanrı'nın günahkârları kurtarmak istediğine dair aynı inancı dile getirmiştir: "Biliyordum, sen lütfeden, acıyan, tez öfkelenmeyen, sevgisi engin, cezalandırmaktan vazgeçen bir Tanrı'sın" (Yunus 4:2).
Tanrı'nın işleyişinde "gecikmekte" olan hiçbir şey yoktur. Mesih'in ikinci gelişindeki "gecikme" Tanrı'nın vaadini tutmaması olarak değil, lütuf ve merhametinin bir uzantısı olarak görülmelidir. Tanrı günahkârlara müjdeye olumlu yanıt vermeleri için daha fazla fırsat vermektedir ve imanlılar Tanrı'nın sadakatinin yanı sıra lütfundan da sevinç duymalıdırlar. 2. Timoteos 2:13'ün dediği gibi, "Biz sadık kalmasak da, O sadık kalacak. Çünkü kendi özüne aykırı davranamaz."
İbraniler 10:23 şöyle der: "Açıkça benimsediğimiz umuda sımsıkı tutunalım. Çünkü vaat eden Tanrı güvenilirdir." Tanrı'nın vaatlerinin yerine gelmesindeki belirgin gecikmelere rağmen, O "yavaş" davranmamaktadır. İnanlılar Tanrı'nın mükemmel sadakatine ve zamanlamasına güvenmeye çağrılırlar. Mesih'in ikinci gelişi gerçekleşecektir. O zamana kadar Tanrı sabırla günahkârların tövbe etmesini beklemektedir.
2. Petrus 3:9 Tanrı'nın sabrını ve Mesih'in neden henüz dönmediğini anlamamızı sağlar. O halde Tanrı'nın "yavaşlığı" tövbe ve kurtuluş için daha fazla zaman tanır ve bu da O'nun hiç kimsenin mahvolmaması, herkesin tövbe etmesi arzusunu yansıtır. Sabırsızlanıp Tanrı'nın bizim takvimimize göre hareket etmesini talep etmek yerine, ihtiyaç içindeki bir dünyayla müjdeyi paylaşmaya aktif olarak katılmalıyız.
English
Tanrı'nın vaadini yerine getirmekte gecikmemesi ne anlama gelir (2. Petrus 3:9)?