settings icon
share icon
Soru

Kutsal Kitap zamanlarında nişanlılık neydi?

Yanıt


Kutsal Kitap tarihi birkaç bin yılı ve çok sayıda kültürü kapsadığından, "Kutsal Kitap zamanları" tarihin zaman çizelgesinin geniş bir bölümünü kapsar. Bu yıllar boyunca ve bu kültürlerde nişan gelenekleri çeşitlilik göstermiştir. Bununla birlikte, nişanlanmanın bazı unsurları baştan sona tutarlıydı.

Kutsal Kitap dönemindeki "nişanlılık", günümüz Batı ülkelerinde olduğu gibi, evlilik öncesi heteroseksüel ilişkilerdi. O zamanlar da, şimdi olduğu gibi, nişanlılık dönemi geline yeni rolüne hazırlanmak, kişisel eşyalarını toplamak, ebeveynleri, kardeşleri ve arkadaşlarıyla ilişkilerini düzenlemek ve bazı durumlarda nişanlısını daha iyi tanımak için zaman tanırdı. Damat nişanlılık dönemini, ailesini büyüteceği evin tamamlanması da dahil olmak üzere benzer konular için kullandı.

Kutsal Kitap döneminde görücü usulü evlilikler yaygındı ve gelinle damadın düğün töreninde tanışana kadar birbirlerini tanımamaları bile mümkündü. Gelin, damat ya da her ikisi de evlilik için çok gençken ebeveynler evliliği ayarlamışsa, çok daha uzun bir nişanlılık dönemi yaşanırdı. Modern Batılılara garip gelen şey, ne cinsel çekimin ne de aşkın nişan ya da evlilik için gerekli bir başlangıç olarak görülmemesiydi. Çocukları için bir evlilik ayarlayan ebeveynler, sevgi ve şefkatin, bir evlilikte doğal olarak gerçekleşen samimi tanışma ve cinsel bağdan doğacağını varsaymışlardır. Bu zihniyet Efesliler 5:25-33 ayetlerinin neden Hristiyan kocalara karılarını sevmelerini ve Hristiyan karılara da kocalarına saygı göstermelerini emrettiğini açıklamaya yardımcı olur. Böyle bir sevgi ve saygı düğünden sonra gelişmiştir ve önceden gerekli değildir.

Modern Batı kültüründe nişan/nişanlılık ile evlilik arasında net bir ayrım vardır. Kutsal Kitap dönemindeki kültürlerde bu ayrım çok daha az kesindi. Kutsal Kitap tarihinin çoğu döneminde nişanlanma iki ailenin resmi bir sözleşme yapmasını içeriyordu ve bu sözleşme evliliğin kendisi kadar bağlayıcıydı. O zamanlar nişan kişisel, romantik bir seçimden çok iki aile arasında yapılan bir ticari işlemdi. Çeyiz ya da başlık parası anlaşmaları da vardı, öyle ki nişanın bozulması çeyizin geri ödenmesini gerektiriyordu. Nişandan sonra geriye üç mesele kalıyordu: Düğün kutlaması, gelinin damadın evine taşınması ve evliliğin tamamlanması.

En iyi bilinen nişanlılık örneği İsa'nın annesi Meryem ve nişanlısı Yusuf'unkidir. Yusuf, Meryem'in hamile olduğunu öğrendiğinde ve gebe kalmanın mucizevi doğasını anlamadan önce, Meryem'in bir evlilik sözleşmesi kadar bağlayıcı olan nişanını ihlal ettiğini düşündü. Yusuf ilk başta tek çaresinin onu boşamak ya da "uzaklaştırmak" olduğunu düşündü. Matta bu olayı kaydeder: "İsa Mesih'in doğumu şöyle oldu: Annesi Meryem, Yusuf'la nişanlıydı. Ama birlikte olmalarından önce Meryem'in Kutsal Ruh'tan gebe olduğu anlaşıldı. Nişanlısı Yusuf, doğru bir adam olduğu ve onu herkesin önünde utandırmak istemediği için ondan sessizce ayrılmak niyetindeydi" (Matta 1:18-19). Matta Meryem'in "evlenmeye söz verdiğini" söyler, ama Yusuf'tan da "kocası" diye söz eder. Nişanı bozmak için "boşanmanın" gerekli olması, evlilik öncesi sözleşmelerinin yasal olarak bağlayıcı olduğunu göstermektedir. Eğer Meryem nişanlılık döneminde bile Yusuf'tan başka biriyle cinsel ilişkiye girmiş olsaydı, zina suçu işlemiş olurdu.

English



Türkçe anasayfaya dön

Kutsal Kitap zamanlarında nişanlılık neydi?
Bu sayfayı paylaş: Facebook icon Twitter icon Pinterest icon Email icon
© Copyright Got Questions Ministries