settings icon
share icon
Soru

Kutsal Kitap seküler ve kutsal arasında bir ayrım yapar mı?

Yanıt


Her şeyi kategorize etme eğilimindeyizdir ve sıklıkla bahsedilen iki kategori "seküler" ve "kutsal"dır. "Kutsal" derken genellikle "Hristiyan temalı" veya "kilise kullanımına uygun" demek isteriz ve "seküler" derken de genellikle "dünyevi" veya "Hristiyan temalı olmayan" demek isteriz. Örneğin "kutsal" müziğe karşı "seküler" müzikten söz ederiz. "Kutsal" müzik açık Hristiyan temalarına sahiptir ve "seküler" müzik diğer her şeydir.

Kutsal Kitap seküler ve kutsal alanlar arasında ayrım yapar mı? Bir anlamda evet. Kutsal Kitap özel kullanım için "ayrılmış" ("kutsanmış") olanlardan söz eder. Yeni Ahit'te "kilise" için kullanılan sözcük olan ekklesia, "çağrılmış bir topluluk" anlamına gelir. Kiliseyi oluşturan insanlar "kutsaldır"; yani dünyadan çağrılmış ve Tanrı için ayrılmışlardır. Onlar "kutsallar olarak çağrılmışlardır" (Romalılar 1:7). Onlar dünyada tuz ve ışıktır (Matta 5:13-16).

Ancak, başka bir anlamda, hayır, Kutsal Kitap seküler ve kutsal arasında ayrım yapmaz. Tüm yaratılış Tanrı'nındır ve bir gün tüm yaratılış yeniden kurulacaktır (Romalılar 8:22). Tanrı'nın "Her şeyi ayakları altına sererek O'na bağımlı kıldığını, O'nu her şeyin üzerinde baş olmak üzere kiliseye verdiğini" biliyoruz (Efesliler 1:22). Bunu "Tanrı her şeyde her şey olsun diye" yapmıştır (1. Korintliler 15:28). Başka bir deyişle, tüm halklar, kültürler ve otoriteler bir gün tamamen İsa Mesih'in rabliği altına girecektir (bkz. Filipililer 2:10-11 ve Yeşaya 2:2). Kültürle ilişki kuran Hristiyanlar bunu bu amaç doğrultusunda yapmalıdır.

İşyerinde çalışan bir Hristiyan için, Hristiyanlığa hizmet eden bir meslekte çalışıp çalışmadığı önemli olmamalıdır. Seküler bir iş bile Rab için kutsal bir hizmet olabilir. "Rab'den miras ödülünü alacağınızı bilerek, her ne yaparsanız, insanlar için değil, Rab için yapar gibi candan yapın. Rab Mesih'e kulluk ediyorsunuz" (Koloseliler 3:23-24). İşimizden ilişkilerimize, hobilerimize, yeme ve içmemize kadar yaptığımız her şey Tanrı'nın yüceliği için yapılmalıdır (1. Korintliler 10:31).

Yaşamlarımızı seküler ve kutsal kategoriler halinde bölümlere ayırdığımızda, "kilise işlerini" Pazar günlerine indirgeme ve haftanın geri kalanını istediğimiz gibi yaşamak için bize ait olduğunu düşünme riskiyle karşı karşıya kalırız. Ancak bu Kutsal Kitap'a uygun değildir. Rab'bi tüm kalbimizle sevmeliyiz. Rab'be tüm gücümüzle hizmet etmeliyiz, sadece "dünyevi" faaliyetlerle ilgilendikten sonra arta kalanla değil. Bu, günlük rutinlerimizi yerine getirirken bile Rab'bi onurlandırabileceğimiz ve sıradan görevlerimizi O'nun uğruna yerine getirebileceğimiz anlamına gelir. "Seküler" olana "kutsal" olan aşılanabilir.

Burada bir bilgelik sözü var. Hayatta bazı kategorizasyonlar iyi ve gereklidir. Toplumdaki çeşitli kurumların amaçlarını birbirine karıştırmamalıyız. Örneğin Tanrı kiliseyi müjdeyi yaymak, imanlıları yetiştirmek ve içinde bulunduğu kültürü kutsamakla görevlendirmiştir. Kilisenin toplumu incelikle, sevgiyle ve sabırla Mesih'e yöneltmek gibi kutsal bir amacı vardır. Öte yandan Tanrı devleti kötülüğü engellemek, zalimleri cezalandırmak ve adaletin uygulanması yoluyla doğruları ödüllendirmekle görevlendirmiştir (Romalılar 13:1-5). Devletin de kutsal bir amacı vardır, çünkü "yetkili kişi Tanrı'nın hizmetkârıdır" (Romalılar 13:4). Kilise ve devlet, Tanrı'nın tasarımı gereği farklı alanlarda faaliyet gösterir. Ancak, her iki kuruluş da işlerini iyi yaparsa, her biri diğerinden fayda sağlar.

Kilisenin vergi kanunlarını belirlemesini ve suçluları yargılamasını istemiyoruz; devletin de kilisenin misyonerlik bütçesini belirlemesini ya da pastörlerini seçmesini istemiyoruz. Kutsal Kitap'a göre bu iki kurum birbirinden ayrı olmalıdır, ancak bu gerekli ayrım düşüncemizde tehlikeli bir seküler/kutsal ayrımına yol açabilir. Tüm "seküler" konuları devlete havale etmek ve "kutsal" olan her şeyi kilisenin içine hapsetmek toplumda yanlış bir ikilik yaratmaktır. Kilise toplumun geneliyle ilgilenebilir ve ilgilenmelidir; devlet ise ahlak ve diğer "kutsal" ya da "dini" konularla ilgilenebilir ve ilgilenmelidir. Etik ve ahlaki meseleler söz konusu olduğunda, kilise devletin kulağına sahip olmalı ve herhangi bir ahlaki meselede Kutsal Kitap'ın bakış açısını ifade edebilmelidir. Devlet kiliseye düşman olduğunda (ya da tam tersi), her ikisi de dezavantajlı duruma düşer ve toplum zarar görür.

Yaygın olarak kullanılan "seküler" ve "kutsal" tanımlamaları gereğinden fazla kullanılmaktadır. Hristiyan bir sanatçı Tanrı'nın yüceliği için sanat üretecektir: Bir kase armuttan oluşan bir natürmortun açıkça "kutsal" bir yanı yoktur, ancak "seküler" bir yanı da yoktur. Hristiyan bir müzisyen Tanrı'nın yüceliği için müzik yapacaktır. Hristiyan bir ev hanımı Tanrı'nın yüceliği için kurabiye pişirecektir. Hristiyan bir tamirci Tanrı'nın yüceliği için araba tamir edecektir. Olasılıklar sonsuzdur; Ruh'ta yürüdükçe, seküler ve kutsal arasındaki çizgi giderek bulanıklaşır.

English



Türkçe anasayfaya dön

Kutsal Kitap seküler ve kutsal arasında bir ayrım yapar mı?
Bu sayfayı paylaş: Facebook icon Twitter icon Pinterest icon Email icon
© Copyright Got Questions Ministries