Soru
Baba'dan başka kimsenin Oğul'u tanımaması ne anlama gelir (Matta 11:27)?
Yanıt
Matta 11:27'de İsa şöyle der: "Babam her şeyi bana teslim etti. Oğul'u, Baba'dan başka kimse tanımaz. Baba'yı da Oğul'dan ve Oğul'un O'nu tanıtmak istediği kişilerden başkası tanımaz." "Bilmek" olarak çevrilen Grekçe sözcük "tam olarak tanımak" anlamına gelir. Baba ve Oğul birbirlerini tamamen tanırlar, çünkü Oğul Baba'dan sonsuza dek doğmuştur (Yuhanna 1:1-2, 14; 3:16). Hiç kimse Oğul'u Baba'dan daha iyi bilemez ve hiç kimse Baba'yı Oğul'dan daha iyi tanıyamaz.
Eski Antlaşma'da tanımak sözcüğü genellikle bir kişi ya da bir şey hakkında derin, kişisel ve yakın bilgi sahibi olmak anlamına gelir. Tanrı İsrail'le konuşurken şöyle der: "Yeryüzündeki bütün halklar arasından yalnız sizi tanıdım" (Amos 3:2). Tanrı her ulusu yaratmıştır (Mezmur 24:1), ama İsrail'le özel bir antlaşma yapmıştır. Bu tek taraflı bir antlaşmadır. İsrail'in seçilmek için yaptığı ya da yapabileceği hiçbir şey yoktur. Bu sadece Tanrı'nın egemen lütfu sayesinde olmuştur. Bunu yaparken Tanrı, İsrail'in O'nun sevgisini derin, kişisel ve samimi bir düzeyde bilmesini ve deneyimlemesini amaçladı.
Tanrı bizi hem toplu olarak hem de bireysel olarak tanır. Mezmur 139:1-3 şöyle der: "Ya RAB, sınayıp tanıdın beni.Oturup kalkışımı bilirsin, Niyetimi uzaktan anlarsın. Gittiğim yolu, yattığım yeri inceden inceye elersin, Bütün yaptıklarımdan haberin var." Tanrı, başımızdaki saç tellerinin sayısı da dahil olmak üzere hakkımızdaki her şeyi bilir (Matta 10:30) ve yine de bizi kabul eder, sever, yol gösterir ve korur. Tanrı tarafından tamamen bilinmek ne kadar harika bir şeydir!
Matta 11:27'de belirtildiği gibi, İsa tamamen Tanrı tarafından bilinir. Baba'dan başka hiç kimse Oğul'u bilemez. Burada İsa, Kendisi ve Baba arasındaki kişisel ve yakın ilişkiyi dile getirmektedir. İsa hakkında, O'nun Tanrı'nın ebedi Oğlu ve Mesih olduğu gibi bazı şeyleri bilsek de, sadece "aynada belli belirsiz görebiliriz" (1. Korintliler 13:12). Ancak Baba, Oğlu hakkında tam ve eksiksiz bilgiye sahiptir: "Ben iyi çobanım. Benimkileri tanırım. Baba beni tanıdığı, ben de Baba'yı tanıdığım gibi, benimkiler de beni tanır. Ben koyunlarımın uğruna canımı veririm" (Yuhanna 10:14-15).
Baba'nın Oğlu hakkındaki bilgisi Oğul'un ilahi doğasını, düşüncelerini, duygularını ve iradesini içerir. Bu, İsa'nın "Ben ve Baba biriz" dediği Yuhanna 10:30'da yansıtılmaktadır. Her ne kadar dua, Kutsal Kitap çalışması ve diğer imanlılarla paydaşlık yoluyla Mesih'i tanımaya ve deneyimlemeye çalışsak da, Oğul hakkında tam ve eksiksiz bilginin şu anda mevcut olmadığını kabul etmeliyiz. Bu nedenle Pavlus Tanrı'ya, "bütün kutsallarla birlikte Mesih'in sevgisinin ne denli geniş ve uzun, yüksek ve derin olduğunu anlamaya, bilgiyi çok aşan bu sevgiyi kavramaya gücünüz yetsin" diye dua eder (Efesliler 3:18-19).
Baba'dan başka hiç kimse Oğul'u bilemez ve bu yüzden bizim Oğul'u tanımamız için Baba'nın O'nu bize açıklaması gerekir. İsa şöyle der: "Beni gönderen Baba bir kimseyi bana çekmedikçe, o kimse bana gelemez. Bana geleni de son günde dirilteceğim" (Yuhanna 6:44). Baba bizi Söz aracılığıyla Oğlu'na çeker. O halde Kutsal Yazılar İsa'yı tanımamızın yoludur. Ancak O'nunla kişisel bir ilişkimiz olmadan, okuduklarımız bizi dönüştüremez.
English
Baba'dan başka kimsenin Oğul'u tanımaması ne anlama gelir (Matta 11:27)?