Soru
İnançla mücadele ettiğim gerçeğinin üstesinden nasıl gelebilirim?
Yanıt
Pek çok insan yaşamlarının farklı dönemlerinde inançlarıyla mücadele eder. En kararlı ve dindar liderlerden bazıları da herkes gibi kuşkularla mücadele etmiştir. İmanın özü göremediğimiz şeylere inanmaktır (İbraniler 11:1). Fiziksel varlıklar olarak, duyularımızla deneyimlediğimiz şeylere iman etme eğilimindeyizdir. Ruhsal gerçekler elle tutulamaz ve duyularımızın dışında deneyimlenmelidir. Dolayısıyla, elle tutulur ve gözle görülür olan şey bunaltıcı göründüğünde, şüpheler görünmez olanı örtebilir.
Dikkate alınması gereken ilk husus imanın nesnesidir. İman kelimesi son yıllarda popüler hale gelmiştir, ancak popüler anlamı Kutsal Kitap'taki anlamıyla aynı olmak zorunda değildir. Terim, bu bağlılığın dayandırılacağı temel bir gerçek olup olmadığına bakılmaksızın, herhangi bir dini ya da din dışı bağlılıkla eş anlamlı hale gelmiştir. Başka bir deyişle, birisi ruhsal şifa için karahindibaya "iman" ettiğini iddia edebilir ve bu iddia Hristiyanların İncil'in Tanrı'nın esinlenmiş Sözü olduğu iddiasıyla aynı derecede geçerli kabul edilebilir. Dolayısıyla, "inanç" ile mücadele ederken, bu inancın nesnesini ve makullüğünü tanımlamak hayati önem taşımaktadır. Tüm inanç iddiaları eşit değildir. İnancımızdan emin olmadan önce şu soruya yanıt vermeliyiz: İnancım neye?
Pek çok kişi imana iman etme fikrini benimsemektedir. Tanrı'nın kendisinden ziyade imanın kendisi nesne olarak görülür. Kutsal Kitap'a göre imanın amacı bizi Tanrı'nın huzuruna getirmektir. İbraniler 11:6 şöyle der: "İman olmadan Tanrı'yı hoşnut etmek olanaksızdır. Tanrı'ya yaklaşan, O'nun var olduğuna ve kendisini arayanları ödüllendireceğine iman etmelidir." O'nu ancak Oğlu'na iman ederek O'na geldiğimizde bulabiliriz (Yuhanna 14:6). Yeremya 29:13 şöyle der: "Beni arayacaksınız, bütün yüreğinizle arayınca beni bulacaksınız." Tanrı, Kendisini tanımaya yönelik gönülsüz girişimleri kutsamaz. O'nun bizi takip ettiği gibi bizim de O'nu tutkuyla takip etmemizi ister (1Yu.4:19).
Ancak Tanrı, zaman zaman ihtiyaç duyduğumuz imanı uygulamaktaki yetersizliğimizi anlar. Markos 9:24'te bir adam İsa'ya imansızlığı konusunda yardım istediğini itiraf etti. İsa adamı azarlamadı, ama yine de adamın çocuğunu iyileştirdi. Adamın imanda büyüme arzusunu onurlandırdı ve İsa'nın bu imanın nesnesi olmasından memnun oldu. Dolayısıyla, Kutsal Kitap'ın öğrettiklerine inanma arzumuz varsa, iman için mücadele etmeye devam etmek için doğru temele sahibiz demektir. Tanrı bize varlığının ve karakterinin sayısız kanıtını vermiştir (Mezmur 19:1; Luka 19:38-40). İsa, Tanrı'nın Oğlu olduğu iddiasını doğrulamak için gerekli olan tüm peygamberlikleri yerine getirmiştir (Matta 2:15-17; 27:35; Yuhanna 12:38). Kutsal Kitap'ın doğruluğu binlerce yıldır tekrar tekrar kanıtlanmıştır. İhtiyacımız olan tüm kanıtlara sahibiz, ancak Tanrı inanma işini bize bırakır.
İmanla mücadele ettiğimizde, iyi bir arkadaşımız olduğunu hatırlamak cesaret verici olabilir. İlyas peygamber de böyle bir mücadele yaşamıştı. Tüm zamanların en büyük peygamberlerinden biri gökten ateş yağdırmış, 400'den fazla sahte peygamberi öldürmüş ve Kral Ahav'ın savaş arabasını geride bırakmıştı (1. Krallar 18:36-38, 46). Yine de bir sonraki bölümde İlyas bir mağarada saklanır, depresyondadır ve ölümü istemektedir (1.Krallar 19:3-5). Bütün o mucizelerden sonra, kötü bir kadın kendisinden nefret ettiği için korkuya ve kuşkuya teslim olmuştur (1Kr.19:2). Stres ve yorgunluk zamanlarında Tanrı'nın bizim için yaptıklarını kolayca unutabiliriz.
Vaftizci Yahya da hayatının en kötü döneminde imanla mücadele eden bir diğer kişiydi. İsa Yahya'yı en büyük peygamber olarak adlandırmıştı (Matta 11:11). Yahya daha doğmadan önce Tanrı tarafından Mesih'in habercisi olarak seçilmişti (Luka 1:11-17, 76). Tüm yaşamı boyunca bu çağrıya sadık kaldı (Markos 1:4-8). Yine de, hapse atılıp ölüme mahkûm edildikten sonra Yahya bile İsa'nın kimliğiyle ilgili kuşkularla mücadele etti (Luka 7:20). İsa'ya gerçekten Tanrı tarafından gönderilen Kişi olup olmadığını sormaları için haberciler gönderdi. İsa zayıflığından dolayı Yahya'yı azarlamak yerine, ona ancak Yahya gibi Kutsal Yazılar'ı okuyan birinin anlayabileceği bir mesaj gönderdi (Luka 7:22). Yeşaya 61'den alıntı yaptı ve Yuhanna'ya bu Mesih peygamberliğini yalnızca kendisinin yerine getirdiğini hatırlattı.
Bu iman kahramanlarından, inanmak istediğimizde Tanrı'nın bize karşı sabırlı olduğunu öğreniriz (Mezmur 86:15; 147:11). Şüpheye düştüğümüz zamanlarda kendimizi gerçeğe vermeliyiz. Tanrı'nın mucizevi müdahalelerine ilişkin Kutsal Yazılar'da anlatılanları okuyarak, teşvik edici vaazlar dinleyerek ve C. S. Lewis ya da Lee Strobel gibi yazarların aklımıza hitap eden kitaplarını okuyarak sarsılan imanımızı güçlendirebiliriz.
Ancak şüphenin üstesinden gelmek için en büyük güç, "Tanrı'nın çocukları olduğumuza ruhumuzla tanıklık eden" (Romalılar 8:16) Kutsal Ruh'un kendisinden gelir. Adamın İsa'ya haykırdığı gibi biz de haykırabiliriz: "İman ediyorum, imansızlığımı yenmeme yardım et!" (Markos 9:24). Ve O'nun cevap vermesini bekleyebiliriz.
English
İnançla mücadele ettiğim gerçeğinin üstesinden nasıl gelebilirim?