Soru
Hristiyan yaşamında ruhsal gelişim neden önemlidir?
Yanıt
Hristiyan ruhsal gelişimi, yani imanlının ruhsal olarak bina edilmesi, Yeni Antlaşma’da "ev inşa etmek" anlamına gelen Yunanca oikodomé kelimesiyle ifade edilir. Bu kelime Kral James çevirisinde yalnızca yaklaşık 20 kez geçer ve yalnızca Yeni Antlaşma’da yer alır. Modern çevirilerde genellikle “bina etmek” ya da “geliştirmek” olarak çevrilir. İlginç bir şekilde, bu terim yalnızca Pavlus’un mektuplarında kullanılır. İngilizce’de edify kelimesi, "özellikle ahlaki ve dini bilgi açısından öğretmek ve geliştirmek" anlamına gelir. Vine’ın Eski ve Yeni Antlaşma Sözlüğü'ne göre bu kelime, "imanlıların ruhsal büyümesini ve karakter gelişimini öğretimle ya da örnekle desteklemeyi" ifade eder. Bu tanım ruhsal gelişimin anlamını oldukça iyi yakalar.
Ruhsal gelişim sadece teşvik etmekten ibaret değildir; bu terim, hem kişinin kendisinde hem de başkalarında Mesih’e benzerliğin artmasına neden olan her türlü faaliyeti kapsar. Bu gelişim bireysel ya da topluluk içinde olabilir. Bireysel olarak, kişi ruhsal disiplinler aracılığıyla (Kutsal Kitap okumak, kişisel dua, özel tapınma vb.) kendini geliştirebilir.
Ancak genelde, Yeni Antlaşma’daki ruhsal gelişim kavramı topluluğa yöneliktir, yani karşılıklı ruhsal gelişim. Bu da birbirimizi Mesih’e daha çok benzemeye teşvik etmek anlamına gelir ve kilisedeki tüm üyelerin aktif katılımını gerektirir. Öğretmek ve vaaz vermek Tanrı’yı daha iyi anlamamıza yardımcı olur; teşvik, Mesih’e benzer bir karakter geliştiren davranışları destekler. Birbirimizi teşvik ettiğimizde ve birbirimize hesap verdiğimizde, Tanrısal yaşamı destekleyen faaliyetlere yöneliriz. Hesap verebilirlik, birbirimizin ruhsal ilerleyişini sevgiyle takip etmektir. Mesih benzeri hizmet, kilisenin ihtiyaçlarını karşılamayı sağlar; gerçek paydaşlık ise birbirimizle derin bir ruhsal düzeyde kurduğumuz ilişkidir. Topluluk olarak gelişimin önemi abartılamaz. Karşılıklı gelişim olmadığında kilise, ruhsal olarak zayıf bireylerin bir araya geldiği bir bebek yuvasına dönüşür; oysa olması gereken bir beden (1. Korintliler 12:27) ya da bir yapıdır (Efesliler 2:20-22).
Pavlus, Efesliler 4:12 ve 1. Korintliler 14:1-26’da birçok kez ruhsal armağanların imanlılara verilme nedenlerinden birinin ruhsal gelişim olduğunu belirtir. 2. Korintliler’de ise, kiliseyi bina etmek için elçisel yetkiye sahip olduğunu en az üç kez vurgular (10:8; 12:19; 13:10). Pavlus’un amacı kiliseyi bina etmekti. 1. Korintliler 10:23 ve Efesliler 4:16’da kilisenin, her bir üyenin sağlığı için kendini bina etmesi gerektiğini yazar. Son olarak, her imanlı ruhsal gelişime katkıda bulunmakla emredilmiştir (Romalılar 14:19; 15:2; Efesliler 4:29; 1. Selanikliler 5:11).
Kilise bir topluluk olarak var olur. Yeni Antlaşma boyunca kullanılan dil, topluluk imajlarıyla zengindir. Kilise, Mesih’in sürüsü, bedeni ve yapısı olarak tanımlanır. Bu benzetmelerin hiçbiri bireysel değildir. Pavlus, 1. Korintliler 12:12-31’de bu konuyu derinleştirerek, bedenin parçalarının birbirine nasıl bağlı olduğunu ve her birinin ne kadar gerekli olduğunu açıklar. Hatta Efesliler 4:25’te, “birbirimizin üyeleriyiz” der.
Burada açıklayıcı bir benzetme yerinde olur: Gotik kemer, Orta Çağ mimarisinde çok yaygın bir yapıydı. En büyük avantajı sağlamlığıydı; bu sağlamlık, her taşın yanındakine dayanmasıyla sağlanıyordu. Bu karşılıklı destek sistemi, normalde yapılamayacak kadar büyük yapılar inşa etmeyi mümkün kılıyordu. Gotik kemer, kilisenin bir sembolü olabilir. Birbirimize ihtiyaç duymamız, kiliseye gücünü verir. Ama birbirimize dayanmayı bıraktığımız anda, yıkılırız.
English
Hristiyan yaşamında ruhsal gelişim neden önemlidir?