Soru
Bir Hristiyan Hollywood'a nasıl tepki vermelidir?
Yanıt
Hollywood, Kaliforniya'da bir şehirden daha fazlasıdır. Hollywood kelimesi ışıltı ve ihtişamın yanı sıra film yıldızlarının ve ünlülerin abartılı yaşam tarzları ve hedonist felsefeleri ile eş anlamlı hale gelmiştir. İster sevin ister nefret edin, Hollywood Batı'da ve tüm dünyada popüler kültür üzerinde büyük bir etkiye sahiptir.
New York ve Nashville gibi diğer şehirler de bu sektöre katkıda bulunsa da, Hollywood terimini genellikle eğlence sektörüyle ilgili her şeyi ifade etmek için kullanırız. Hollywood'da yaşayan ve film endüstrisinde çalışan pek çok Hristiyan olmasına rağmen, burada üretilen eğlencenin çoğu tamamen sekülerdir. Birçok film aşırı materyalizmi, zinayı, şehveti, kendine tapınmayı ve putperestliği teşvik etmektedir. Bazı Hollywood filmleri bariz bir şekilde Tanrı karşıtı bir önyargı sergilemektedir. Bedenin şehveti, gözlerin şehveti ve yaşamın gururu (1. Yuhanna 2:16) Hollywood'un ürettiği filmlerde bolca bulunmaktadır. Sinemaya gitmek, zihinlerini saf tutmak isteyen imanlılar için tehlikeli bir teklif olabilir. Hristiyanlar Hollywood'u boykot etmeli mi? Ortaya çıkan her türlü eğlencenin düşüncesiz tüketicileri mi olmalılar? Yoksa orta bir yol mu bulmalılar?
Hollywood'a bir yanıt oluştururken göz önünde bulundurulması gereken birkaç soru vardır:
1. Bizi Hollywood'a bu kadar çeken şey tam olarak nedir? Hollywood'un çekiciliğinin bir parçası da savunduğu açgözlülüktür. Her gazete bayisinden ve televizyon setinden bize ünlülerin sahip olduklarını istememiz gerektiği söylenir. "Amerika Bilmek İstiyor!" ya da "Her Kadının Hayal Ettiği Hayat" gibi başlıklar, ünlüleri takip etmezsek mutlu olamayacağımız mesajını kasalardan bize haykırıyor. Milyonlarca hoşnutsuz bu mesajı yalayıp yutuyor ve idolleri gibi yaşamaya çalışırken borçlanıyor, anoreksik oluyor ya da önüne gelenle yatıyor. Hollywood'un işi idoller yaratmak ve onları istesek de istemesek de bize yutturmaktır.
Tanrı'nın açgözlülük günahı için sert sözleri vardır. Onu On Emir içine dahil etmiştir (Mısır'dan Çıkış 20:17). İsa şöyle demiştir: "Dikkatli olun! Her türlü açgözlülükten sakının. Çünkü insanın yaşamı, malının çokluğuna bağlı değildir" (Luka 12:15). Açgözlülük, Tanrı'nın çocuklarının bolca sahip olmasını istediği nitelikler olan sevinç, huzur ve hoşnutluğu çalan bir hırsızdır (Galatyalılar 5:22; 1. Timoteos 6:6). Bir Hristiyan'ın zengin ve ünlülerin lüks yaşam tarzlarına özenmesi, Tanrı'nın onuncu emrini çiğnemek ve O'nun geliştirmemizi istediği kanaatkârlığı kaybetmek demektir.
2. Hollywood neden bu kadar etkili? İçinde debelendiği materyalizm bir yana, Hollywood Amerika'nın eğlenceye duyduğu büyük hayranlığı temsil eder hale gelmiştir. Eğlence, Batı Hristiyanlığının arka kapısından sessizce sızan bir puttur. Bir tehdit olarak çoğunlukla fark edilmiyor çünkü kötülük maskesi takmıyor. Eğlencenin kendisi nötrdür. Onu ağlayan bebeklerin dikkatini dağıtmak, huzursuz çocukları susturmak ve yorgun işçileri rahatlatmak için kullanırız. Eğlence, tatilde bir aileyi birleştirmeye yardımcı olabilir, gençlere yapacak sağlıklı bir şeyler verebilir ve stresli zamanlarda keyif verebilir.
Ancak müreffeh kültürlerde eğlence bir bağımlılık haline gelmiştir. Eğlence, daha değerli uğraşlar için harcanabilecek zaman, para ve zihinsel enerjiyi çalmaktadır. Dünyanın eğlenceye olan iştahı Hollywood'un can damarıdır. Hollywood, halkın daha fazlasına olan açlığı olmadan kendini sürdüremez. Her bağımlılıkta olduğu gibi, daha büyük heyecanlara duyulan özlem artar ve bu yüzden halk daha büyük, daha gürültülü, daha heyecanlı, daha güzel ve daha şehvetli gösteriler talep eder. Eğlence arzusu, Tanrı'yla geçirilen zaman zevk arayışında bir kesinti olarak görülene kadar Rab'bin sevincinin yerini alabilir. Bu noktada eğlence, en yüce zevkimiz olarak Tanrı'nın yerini almış ve bir put haline gelmiştir (Mısır'dan Çıkış 20:3; 34:14; Yeremya 2:13).
Eğlence, Rab'bi hoşnut etmeyen şeylerin büyüsüne kapılmamıza izin verdiğimizde de yanlıştır (Romalılar 1:32). Bir filmin seks sahnelerini "iyi bir mesajı vardı" diyerek mazur gördüğümüzde ya da açıkça ahlaksız şovmenlerin hayranı olduğumuzda, çizgiyi aşmış oluruz. Değerlerimizi Tanrı'nın Sözü yerine Hollywood'un belirlemesine izin vermiş oluruz. Eğlence konusunda seçim yaparken sorulması gereken iyi bir soru şudur: "İsa hafta sonunu benimle geçirmeye gelseydi, bunu O'nunla paylaşmaktan mutlu olur muydum?" Filmi, reality şovu ya da yeni CD'yi onaylar mıydı? Bir People dergisi alıp eş değiştirme ve aldatma hikayeleriyle ziyafet çeker miydi? Sahnedeki şehvetli dansçıları alkışlar mıydı? O yapmayacaksa biz neden yapıyoruz?
3. Evlerimizde yapılsa asla onaylamayacağımız film ve televizyon programlarındaki dil ve davranışları mazur görüyor muyuz? Şiddet, ahlaksızlık, küfür ve Hristiyanlık karşıtı temaları bizi rahatsız etmeden izliyorsak, belki de Hollywood değerlerinin yaşamlarımızı istila etmesine izin vermişizdir. Cumartesi gecesi zihnimizi bayağılıklarla doldururken, Pazar sabahı bu tutarsızlığın farkında olmadan ibadete katılabiliyorsak, Hollywood tanrısının cazibesine kapılmışız demektir.
Filipililer 4:8 bize düşünce yaşamımız hakkında talimat verir: "Sonuç olarak, kardeşlerim, gerçek, saygıdeğer, doğru, pak, sevimli, hayranlık uyandıran, erdemli ve övülmeye değer ne varsa, onu düşünün." İsa şöyle demiştir: "Çünkü kötü düşünceler, cinayet, zina, fuhuş, hırsızlık, yalan yere tanıklık ve iftira hep yürekten kaynaklanır" (Matta 15:19). Zihnimiz Tanrı'nın kötü olarak adlandırdığı şeylerle meşgul olduğunda, düşünce hayatımız ve nihayetinde eylemlerimiz etkilenecektir. Süleyman'ın Özdeyişleri 13:20 şöyle der: "Bilgelerle oturup kalkan bilge olur, Akılsızlarla dost olansa zarar görür."
Zamanımızı nasıl harcadığımız eninde sonunda bizi tanımlar. Eğer Hollywood değer verdiğimizi iddia ettiğimiz değerleri yansıtmıyorsa, o zaman onunla ne kadar zaman geçirdiğimize dikkat etmeliyiz. Tanrı'yı onurlandırmak için Hollywood'dan çıkan değerleri Kutsal Yazılar'ın değişmez standardıyla karşılaştırmalıyız. O zaman "kötü olandan nefret etmeli, iyi olana sarılmalıyız" (Romalılar 12:9). Hollywood Tanrı'nın hor gördüğü şeyleri sergiliyor. Bir kültür günah tasvirleri için yaygara koparırken Tanrı'nın neden kayıtsız kaldığını düşünüyoruz? Hristiyanlar olarak Tanrı'nın ve O'nun doğruluğunun peşinden gitmeliyiz (Matta 6:33). Herhangi bir eğlence biçimi bu hedefi desteklemiyorsa, cevabımız onu reddetmek olmalıdır.
English
Bir Hristiyan Hollywood'a nasıl tepki vermelidir?