Soru
Akran baskısının üstesinden nasıl gelebilirim?
Yanıt
Neden akran baskısıyla karşı karşıyayız? Kutsal Kitap bize yaşamlarımızın bu dünyadaki diğer insanların (imansızların) yaşamlarına benzemesini beklemememiz gerektiğini açıkça söyler. Hristiyanlar olarak bizler bu dünyada yabancıyız (1. Petrus 2:11) ve bu dünya bizim evimiz değildir. Tıpkı Mesih'in reddedildiği gibi -ve hala da reddedilmektedir- hayatı kendi tanrısız yollarıyla yaşamak isteyen pek çok kişi tarafından, biz de aynı türden insanların inancımızdan dolayı bizi hor gördüğünü göreceğiz.
Pavlus 1. Selanikliler'in ilk bölümünde Hristiyan olduğumuzu nasıl anlayacağımızdan bahseder. Vurguladığı noktalardan biri (bkz. 1. Selanikliler 1:6) acı çekmemize rağmen sevinç duymamız gerektiğidir. Hristiyanlar olarak denemelerle ve zulümle karşılaşmayı beklemeli, ancak Tanrı'nın kontrolde olduğu ve bize karşı yapılan her türlü yanlışın karşılığını vereceği gerçeğiyle teselli olmalıyız. Pavlus 2. Selanikliler'de bu kilisenin karşılaşmaya devam ettiği sıkıntılardan bahseder. Onlara, Mesih geri döndüğünde ve Tanrı dünyayı yargıladığında, Tanrı'nın "adil olanı yapacağını, size sıkıntı çektirenlere sıkıntı ile karşılık vereceğini, sıkıntı çeken sizleriyse rahata kavuşturacağını" söyler (2. Selanikliler 1:6-7). Her ne kadar pek çok Hristiyan hiçbir zaman Selanikliler ya da hatta günümüz Sudan'ında yaşayan ve inançları yüzünden öldürülenler kadar büyük acılar çekmeyecek olsa da, bizler yine de akran baskısının işkencesi gibi daha küçük şekillerde acı çekiyoruz.
Kutsal Kitap akran baskısıyla başa çıkma konusunda ne der? Kutsal Kitap hiçbir zaman "akran baskısı" sözcüklerini kullanmaz, ancak yaşamlarımızda karşılaşacağımız birçok denemeyle, özellikle de imansızlarla ilgili olanlarla nasıl başa çıkmamız gerektiğini söyler. Romalılar 12:2 şöyle der: "Bu çağın gidişine uymayın; bunun yerine, Tanrı'nın iyi, beğenilir ve yetkin isteğinin ne olduğunu ayırt edebilmek için düşüncenizin yenilenmesiyle değişin."
Romalılar 12:14-16 şöyle der: "Size zulmedenler için iyilik dileyin. İyilik dileyin, lanet etmeyin. Sevinenlerle sevinin, ağlayanlarla ağlayın. Birbirinizle aynı düşüncede olun. Böbürlenmeyin; tersine, hor görülenlerle arkadaşlık edin. Bilgiçlik taslamayın."
1. Petrus 1:13-21 şöyle der: "Bu nedenle zihinlerinizi eyleme hazırlayıp ayık kalarak umudunuzu tümüyle İsa Mesih'in görünmesiyle size sağlanacak olan lütfa bağlayın. Söz dinleyen çocuklar olarak, bilgisiz olduğunuz geçmiş zamandaki tutkularınıza uymayın. Sizi çağıran Tanrı kutsal olduğuna göre, siz de her davranışınızda kutsal olun. Nitekim şöyle yazılmıştır: “Kutsal olun, çünkü ben kutsalım.” Kimseyi kayırmadan, kişiyi yaptıklarına bakarak yargılayan Tanrı'yı Baba diye çağırdığınıza göre, gurbeti andıran bu dünyadaki zamanınızı Tanrı korkusuyla geçirin. Biliyorsunuz ki, atalarınızdan kalma boş yaşayışınızdan altın ya da gümüş gibi geçici şeylerle değil, kusursuz ve lekesiz kuzuyu andıran Mesih'in değerli kanının fidyesiyle kurtuldunuz. Dünyanın kuruluşundan önce bilinen Mesih, çağların sonunda sizin yararınıza ortaya çıktı. O'nu ölümden diriltip yücelten Tanrı'ya O'nun aracılığıyla iman ediyorsunuz. Böylece imanınız ve umudunuz Tanrı'dadır."
Kutsal Kitap ayrıca Tanrı'nın her şeyi çocuklarının iyiliği için birlikte yapacağına güvenebileceğimizi söyler (Romalılar 8:28). Bununla birlikte, Kutsal Kitap bize kolay bir yaşam vaat etmez, ancak zor olan dersleri öğrendikçe ve Şeytan'ın Tanrı olmadan üstesinden gelinmesi imkansız olan saldırılarının üstesinden geldikçe Tanrı'yı yücelten bir yaşam vaat eder. Tanrı bizi tüm yaşamımız boyunca değiştirirken, "[Mesih'in] benzerliğine uygun hale getiriliyoruz" (Romalılar 8:29-30). Mesih'in Kendisinin de bizim yaşadığımız her şekilde denenmiş olmasıyla teselli olun; O bunun ne kadar zor olduğunu anlar. Yine de Kutsal Kitap bize Tanrı'nın her denemeden bir çıkış yolu sağlayacağını vaat eder (1. Korintliler 10:13). Tanrı'ya tam bir güven ve iman duyun. Yalnızca O'nun gücünüz (Filipililer 4:13) ve rehberiniz (Mezmur 23) olmasına izin verin.
Akran baskısı hayatımızda geçici bir şey olacaktır. Akran baskısı büyük ölçüde güvensizlik ve ilgili herkes için kabul görme arzusuyla ilgilidir. Çoğu insan eninde sonunda kendini önemli hissetmek için başkalarının gözünü korkutmanın manipülatif ve olgunlaşmamış bir davranış olduğunu fark eder. Takipçi olanlar genellikle kendi kararlarını vermenin ve kendi olmanın bir başkası tarafından kontrol edilmekten daha önemli olduğunu fark edeceklerdir. Durum ne olursa olsun akran baskısına boyun eğmemeliyiz. İnandıklarımızı ve Kutsal Kitap'ın öğrettiklerini savunmak Tanrı'yı hoşnut edecektir. Tarih boyunca, popüler olmayan inançlar üzerinde durmaktan korkmayanlar dünyayı değiştiren ve bir şeyleri gerçekleştiren kişiler olmuştur. Bu dünyada değiştirmemiz gereken o kadar çok şey ve Mesih hakkında bilgilendirilmesi gereken o kadar çok insan var ki. Ne yapacağımıza ve nasıl davranacağımıza başkalarının karar vermesine izin vermek tam da Şeytan'ın yapmamızı umduğu şeydir; eğer akran baskısı yüzünden doğru olanı savunmazsak, aslında yanlış olanı savunmuş oluruz.
English
Akran baskısının üstesinden nasıl gelebilirim?
