settings icon
share icon
Soru

Tanrı yaratılışın yedinci gününde neden dinlendi (Yaratılış 2:2)?

Yanıt


Yaratılış 2:2'de şöyle okuruz: "Yedinci güne gelindiğinde Tanrı yapmakta olduğu işi bitirdi. Yaptığı işten o gün dinlendi." Eğer Tanrı her şeye gücü yetiyorsa -tüm güce sahipse- "dinlenmeye" ihtiyaç duyması pek mantıklı değildir. Yoğun bir hafta geçirdikten sonra biraz kestiririz ama Tanrı?

İlk olarak, ayeti doğru bir şekilde alıntılamalıyız. Tanrı'nın dinlenmeye "ihtiyacı" olduğunu söylemiyor; sadece dinlendiğini söylüyor. Ayrıca, Kutsal Yazılar'dan Tanrı'nın yorgun olduğu için dinlenmediği de açıktır. Yaratılış 17:1 Tanrı'yı "Her Şeye Gücü Yeten Tanrı" olarak adlandırır. Mezmur 147:5, "Rabbimiz büyük ve çok güçlüdür, Sınırsızdır anlayışı" der. Tanrı her şeye gücü yetendir; asla yorulmaz ve dinlenmeye ihtiyaç duymaz. Yeşaya 40:28'in dediği gibi, "Bilmiyor musun, duymadın mı? Ebedi Tanrı, RAB, bütün dünyayı yaratan, Ne yorulur ne de zayıflar, O'nun bilgisi kavranamaz." Tanrı mükemmelliğin toplamıdır; hiçbir şekilde eksilmez ve buna gücünün azalması da dahildir.

Tanrı, "Işık olsun" dediğinde, ışık ortaya çıktı. O basitçe yaratılışı var etti (Yaratılış 1:1-3). Daha sonra, İsa Mesih'in "Tanrı'nın yüceliğinin parıltısı ve varlığının öz görünümü olduğunu ve güçlü sözüyle her şeyi devam ettirdiğini" okuyoruz (İbraniler 1:3). Omuzlarındaki dünyanın ağırlığı altında ezilen Atlas imgesini unutun. Öyle bir şey değil. Tüm evren İsa'nın sözüyle bir arada tutulmaktadır. Evrenin yaratılması ve sürdürülmesi Tanrı için zor değildir. Sadece bir söz yeterli olacaktır. Mezmur 33:9'da belirtildiği gibi, "Çünkü O söyleyince, her şey var oldu; O buyurunca, her şey belirdi."

Yaratılış 2:2'de "dinlendi" olarak tercüme edilen İbranice sözcük, yorgun olmaktan başka fikirler de içerir. Aslında, İbranice şabat sözcüğünün ana tanımlarından biri "durmak ya da durdurmak"tır. Yaratılış 2:2'de Tanrı'nın işini "durdurduğu", yedinci günde yaratmayı "bıraktığı" anlaşılmaktadır. Yarattığı her şey iyiydi ve O'nun işi tamamlanmıştı.

Yaratılış 1-2'nin bağlamı, Tanrı'nın "dinlenmesinin" işten sonra yeniden canlanma değil, işe ara verme olduğu fikrini güçlü bir şekilde onaylar. Anlatı bize Tanrı'nın ilk altı günün her birinde hangi şeyleri yarattığını söyler. Işığın, dağların, denizlerin, güneşin, ayın ve yıldızların, bitki ve hayvan yaşamının ve son olarak da insanlığın yaratılmasıyla Tanrı'nın gücü sergilenir. Yaratılışın ilk üç günü ile ikinci üç günü arasında pek çok paralellik vardır. Ancak yedinci gün keskin bir tezat oluşturur. Daha fazla yaratmak yerine, şabat vardır. Tanrı daha fazlasını "yapmak" yerine, yapmaktan "vazgeçti".

Tanrı yedinci günde sadece "dinlenmedi"; "yaratmayı durdurdu". Bu amaçlı bir durmaydı. Yaratmak istediği her şey yapılmıştı. Yaratılışına baktı, onu "çok iyi" ilan etti (Yaratılış 1:31) ve faaliyetini durdurdu. Yahudi geleneğinde şabat kavramı "Sebt" olarak taşınmıştır. Musa'nın Yasası yedinci gün (Cumartesi) hiçbir iş yapılmaması gerektiğini öğretmiştir. Tanrı o gün çalışmayı bıraktığı için, İsrailliler de Şabat günü çalışmayı bırakmalıydılar. Dolayısıyla, yaratılış günleri bizim yedi günlük evrensel hafta uygulamamızın temelini oluşturur.

Basitçe söylemek gerekirse, Tanrı'nın "dinlenmesi" yorgun olmasından değil, yaratıcı işini tamamen bitirmiş olmasından kaynaklanıyordu.

English



Türkçe anasayfaya dön

Tanrı yaratılışın yedinci gününde neden dinlendi (Yaratılış 2:2)?
Bu sayfayı paylaş: Facebook icon Twitter icon Pinterest icon Email icon
© Copyright Got Questions Ministries